Tekrar Merhabalar!
İlk iki dosyamızda, “Komünalizm mi, Komünizm mi?” sorusunu ele aldık ve “Komünizmin Güncelliğini” tartıştık. Üçüncü dosyamızda ise, “Halk Egemenliği” kavramı üzerinden, demokrasi, politik özgürlük, halk iktidarı kavramlarını tartışmak ve buradan Türkiye’de zor şartlar altında yürütülen özgürlük mücadeleleriyle aynı yere bakarak, akademik-politik bir pencere açmak istiyoruz.
Politik özgürlük, halk egemenliği ve demokrasi en azından 40 yıldır Türkiye’de yürütülen sınıf mücadelelerinin merkezinde durdu. Özellikle, bir yandan Kürt halkının uyanışının, diğer yandan da ’89 Bahar Eylemleriyle darbenin ölü toprağını atan işçi sınıfının mücadelelerinin ve 2 Temmuz katliamının ardından yaşanan Alevi uyanışının toplamında politik rejimi bunalıma sürüklediği, politik İslamcı hareketin de buradan güç alarak devlette kendisine bir yer açmaya yöneldiği 1990’lardan bu yana bu sorun hiç gündemden düşmedi.
Türkiye’de “rejim sorununun” burjuva, sistem içi çözümünün çerçevesi, Avrupa Birliği süreciydi. Bu süreçte hayata geçirilecek “burjuva değişim” programıyla ezilenlerin talepleri sisteme içerilecek, demokrasi sorunları çözülecekti. Ancak tam tersi oldu. Burjuva değişim programının uygulayıcısı olarak misyon üstlenen AKP, nihayetinde 1990’ları da aşan yeni bir faşist rejimin müteahhidi oldu. Burjuva değişim programının temel sahibi olan TÜSİAD da bir kenara çekilerek durumu sineye çekti. Demokrasi için mücadeleyi halk güçleri, ezilen toplumsal kesimler omuzladı. Öyleyse,
- Demokrasi mücadelesinin, burjuva demokrasisini aşan perspektifleri nelerdir?
- Halk Meclislerine dayanan bir demokrasi kurulabilir mi?
- 1920 Meclisi ve 1921 Anayasası’nın günümüzdeki demokrasi mücadelesine söyleyeceği bir şeyler var mıdır?
- 1908 Devrimi’nde İstibdat’ın devrilmesi neden “Hürriyet, Eşitlik, Kardeşlik” ideallerinin tam tersi bir sonuç verdi?
- Bir halk/ezilenler koalisyonu olarak HDK/HDP rolünü yeni şartlarda nasıl oynayabilir?
- Demokrasi Cephesi hangi zeminde kurulabilir?
- OHAL rejimi ve KHK’lar cenderesi altında politik özgürlük mücadelesinin anlamı nedir ve yordamı nasıl olmalıdır?
- Bulgaristan, Yugoslavya, Çekoslovakya gibi “Halk Demokrasisi” deneyimleri bugüne dair ne söyler?
- Leninizm demokrasi mücadelesini nasıl ele alır? Halk egemenliği mücadelesi, sosyalist mücadeleyle çelişir mi, yoksa kimi ülkelerde onun ön koşulu mudur?
- Dünyada kapitalizmin yapısal bunalımından kaynaklı olarak gençliğin uyanış ve siyasete katılım eğilimi (“youthquake”) demokrasi mücadelelerini ne yönde etkilemektedir?
- “Ekonominin demokratikleştirilmesi” ne demektir? Bu mümkün müdür?
- Rojava Devrimi’nin deneyimi Türkiye’deki demokrasi mücadelesi için hangi anlamları içerir?
- Kürt halkının bastırılan “demokratik özerklik”, “demokratik özyönetim” direnişlerinin halk egemenliği için mücadele bağlamında anlamı nedir?
- Başkancı Rejim’in karşısında işçi sınıfı ve ezilenlerin alternatifi ne olabilir?
Bu soruları ve tabii ki, burada anılmayan başka soru ve sorunları ele alan yazılarla 3. dosyamıza katkılarınızı bekliyoruz. Yazılarınızı en geç 15 Mart 2018 tarihine kadar posta@abstraktdergi.net adresine iletebilirsiniz.
Dosya Editörü: Alp Altınörs