Britanyalı Marksist iktisatçı Michael Roberts, bu yazısında meselenin iktisadi yanına ışık tutan yazısında, onuncu yılını dolduran küresel krizin yapısal nedenlerini inceliyor. Roberts, kâr oranlarında gözlemlenen yapısal düşüş eğilimi nedeniyle ABD ekonomisinin patinaj çekmekte olduğunu hem teorik bir çerçeveye, hem de verilere dayanarak ortaya koyuyor.
TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan “Liberal demokrasi, hukuk devleti ve piyasa ekonomisinin tüm dünyaya barış ve refah getireceği beklentisinin boş çıktığını itiraf etmek durumundayız” diyerek dünyada “güçlü liderler dönemine girildiğini” ilan etti. TÜSİAD elbette sosyalizm övgüsü yapmıyor. Bahsettiği şey şirket kapitalizminin otoriter bir devlet güdümünde sevk ve idare edilmesi. Güçlü lider dediği de elbette Stalin değil, Putin, Erdoğan, Trump, Xî gibi “tek adamlar”. Peki, ne oldu da TÜSİAD ekonomik ve siyasi liberalizmin bayraktarlığını bırakıp devletçi ve baskıcı safa savruldu?
Türkiye ekonomisinin sorunları nedeniyle ufak esintiler dahi ekonomik bir fırtına yaratabilir. Kaldı ki ülkedeki en büyük finansal kuruluşlardan birisinin uluslararası ödeme sistemlerinden çıkartılması ya da uluslararası faaliyet yürütemeyecek hale getirilmesi, bugünden öngörülemeyecek bir finansal çalkantıya yol açar.