Dördüncü dosyamızla Merhaba!
Teori ağırlıklı bir hat izlediğimiz ilk üç dosyamızın ardından tarih ve güncel politikaya ayırdığımız “Rusya & Çin: Yeni Eksen?” sayısıyla yayındayız. Birçok farklı ülkeden yazarın iktisadi, askeri ve politik alanda sıklıkla karşımıza çıkan bu önemli soruya dair abstrakt dergi için kaleme aldığı görüşlerini okuyucuyla paylaşmanın heyecanını yaşıyoruz.
Çin'de yeni bir sosyalist gençlik kuşağı, işçi sınıfındaki canlanmadan beslenerek ÇKP iktidarına karşı, ülkenin kurucusu Mao Zedong’u referans alan sosyalist bir muhalefet geliştiriyor. Dayanışma dileklerimiz, bu mücadelenin içinde yer alırken kaçırılıp kaybedilen emek kahramanı Shen Mengyu ile. Biliyoruz ki, onu Çin devletinin yasadışı hapishanesinde yok edilmekten kurtarabilecek olan yegane güç, enternasyonal dayanışmadır.
Rusya solu, ülkemizde sosyalist hareketin güçsüzlüğüne nesnel sebepleri ciddiyetle ele almayı nadiren denemektedir. Sıklıkla birbirini suçlama eğilimindedirler. Rusya sol hareketinin krizinin sebeplerini anlamak için şu kilit soruya cevap vermemiz gerekmektedir: Modern Rusya kapitalizmi (Kapitalist Rusya Federasyonu) ortaya nasıl çıktı ve nasıl gelişti? Sosyalist hareket büyük ölçüde kapitalizmin gelişim eğilimine-biçimine bağlıdır, bu sebeple modern Rusya kapitalizminin özelliklerini anlamak, sol hareketi anlamak için kilit niteliktedir.
İngilizcesinden Türkçeleştiren: Alp Altınörs ve Canan Kaplan Endonezya hükümeti, yabancı misafir işçiler tarafından gönderilen para havalelerini birincil bir...
Soğuk Savaş döneminin en önemli olaylarından birisi, bugün geniş ölçüde unutulmuş durumda olan, 1960 yılının Sovyet-Çin kopuşması, sosyalizmin tarihini olduğu kadar bugünün politik gelişmelerini de ele almak bakımından anahtar önemini koruyor. Her iki ülkenin de dünya devriminin öncülüğünü üstlenme iddiasında olduğu o dönemlerde Moskova ve Pekin arasındaki husumetin farklı aşamalarda gerçekleşme nedenleri, uygulamaları ve ortaya çıkan sonuçları nelerdi?
Çin’deki iç göç politikası solun içinde dahi daima tartışmalı olageldi. Planlı ekonomi döneminde (1950’lerden 1970’lerin ortasına kadar) uygulanan katı göç kontrolleri insanları göç etme hakkından mahrum ettiği gerekçesiyle sıklıkla eleştirildi. Bu karmaşık sorunu anlayabilmek için Çin’de iç göç mekanizması ve hukou sistemi arasındaki ilişkiyi planlı ekonomi ve piyasa ekonomisi dönemlerinde ayrı ayrı ele alıp, kavramamız gerekiyor.
ABD, henüz dünya hegemonyasını ellerinde tutmaktadır. Ne var ki, gelişmelerin, Rusya-Çin eksenli yeni bir emperyalist odağın oluşmasına doğru olacağını öngörmek kehanet sayılmaz. ABD, 21. yüzyılın girişinde, Büyük Durgunluğun (ya da Uzun Bunalımın) koşulladığı bir hegemonya bunalımı yaşamaktadır. Rusya-Çin ekseninin zayıf karnı ise, ancak iki ülkenin birleşik gücünün ABD karşısında sınırlayıcı bir güç oluşturabilmesidir.
Bir yandan “piyasanın kaynak tahsisindeki belirleyici rolünün” altını çizip piyasa-merkezli reformu pek çok farklı sektörde “derinleştirme” çağırısı yaparken, öte yandan piyasalaşmanın getirdiği yozlaşmayı zorunlu Marksizm dersleriyle ya da üniversiteleri disiplin tedbirleriyle ‘Batıcı’ ve ‘tarihsel nihilist’ eğilimlerden arındırarak bertaraf etmeye çalışmak ne kadar verimli bir yöntem? İşte okuyacağınız makale, bir anket çalışmasından elde edilen ampirik veriler temelinde bu meseleyi tartışmaya açıyor.
Bu makale, ilgili okuyucu için Tayvan ulusal kimliğinin tarihi gelişimini ve konuyla ilgili halihazırdaki çıkarımlara yönelik mütevazı bir tanıtıcı yazı olmayı amaçlamaktadır. Aslına bakılacak olursa, Doğu Asya siyaset çalışmalarında da bu konu verimli bir araştırma alanı olmakla beraber bölgenin siyaseti başka yerlerde her ne kadar tartışma konusu olsa da üzerine nadiren tartışılan bir konudur.